10 Aralık 2022 Cumartesi

TANRI ÖLDÜ

 Tanrı Öldü , Nietzsche

İyi bir insan olduğunda cennete gideceğin, kötü biri olduğunda cehennemde yanacağın söylenen; her şey yolunda giderken aklına bile gelmeyen; ancak ne zaman dara düşsen, "kötü" bir şeyler yapsan yada yaşasan, başın her sıkıştığında el açıp dua ettiğin, göklerde yada öbür dünyada seni ödül veya ceza ile bekleyen Allah yok oldu önce. Öyle bir an geldi ki hayatında artık hiçbir şey ve hiçkimseye karşı umudunun kalmadığı o an'da "Allah yok" dedin, inkar ettin onu. Bu düşünceni sesli olarak ifade ettikten sonra öyle bir ferahlık ve rahatlama geldi ki yüreğine kuş gibi hafifledin, seni tutan bağlardan özgürleştiğini hissettin, içinden geldiği gibi davrandın Özgür'ce... 

Bir vakit böyle gitti. Sonra, sonra için için yanmaya başladın.Geçmişine gidip çocukluğuna kadar indin,hatırlayabildiğin en eski hatıralara kadar.Bu defa başka bir Allah vardı: Merhametli, affedici, her şeyi affettiği söylenen.Allah başka bir sıfata büründü. Coşku hallerin bir geldi, bir gitti. Kah neşelendin, an'da kaldın, kah yandın için için. Affettin herkesi (sözde) ananı, babanı, eski eşini, ağabeyini, arkadaşlarını, babaanneni...Kimlere kırıldıysan, kimler tarafından incitildiysen, kimlere küstüysen, tek tek... Sonra kendine geldi sıra.Kimleri kırdıysan, kimlere yalan söylediysen, kimlere ihanet ettiysen kendince bir hesaplaşma yaşadın, kendinden kendine.Kendini affetmek diğerlerini affetmekten daha zormuş, dedin. Kendine zaten diğerlerine olduğundan hep daha zalimdin hayatın boyunca.

Sonra bitti sandın, seni affetmeyenlerin affettiğini, senin affedemediklerin de  bir şekilde affettirildi sana.Sonra "Bana sorumluluklarımı yerine getirecek gücü ve bilinci ver Allah'ım" diye dua ettin.Birkaç gün iyi geldi bu dua. Sonra gücünün bittiğini hissettin yine. Hiçbir enerji kalmamış gibi bedeninde. Ne iş, ne çocuk, ne anan, ne sen...Kendini bile düşünemez oldun. 

Ve dua edilen, af dilenen, güç dilediğin Allah da yok oldu birden.Kime dua ediyordun ki? " Sen var mısın ki yok olmaktan korkuyorsun?" sözü dank etti sanki. Sen? Ben, dediğin bu varlık kim? Her şeyi yapıp ettiğini sanan, af dileyen, affeden, dua eden, isteyen, acıdan beslediğin, acıya tutunmaya çalıştığın, bir türlü bırakmak istemediğin "Ben". Kimsin sen yahu?

Rüyanın içinde rüya gördüğü söylenen ancak uyanmak istemeyen, arada bir gözünü açar gibi olan sonra tekrar uyumaya ve rüyaya devam eden sen. Affedici Allah da yok oldu.

MART 2022

16 Ağustos 2019 Cuma

soulmate

For a long time I thought I was out of keeping with the world,the people around me,even my family.I was in depression most of the time.There was not a valid reason to feel like this,I thought I was ungrateful to feel so.I felt lonely.Recently,I discovered that getting in touch with the nature makes me feel calm,relaxed. Looking at the sky when it's sunset has become a habit for me.
Then I thought if I were an artist I could paint all these
harmonic colours which are in a spectacular mixture,nested!
I also thought there should be someone who feels like me when he or she looks at the sunset.Then I felt I wasn't alone! There is someone perhaps described as a soulmate, my soulmate.We may not meet as long as we are alive on the earth, but it doesn't matter.I believe when I think of him or her, he or she thinks of me,too.We could sit together without uttering a single word,but I know I feel peaceful with him.Hey my soulmate,wherever you are now,I think of you!

25 Temmuz 2019 Perşembe

deniz yıldızı

Yağmurlu bir deniz gününde, diğer sabahlardan farklı olarak erkenden uyanan ben,  sahilde yaptığım uzun bir yürüyüşün ardından kıyıya vurmuş bu güzel canlı ile karşılaştım.Önce dokunmaya korktum ona.İlk kez görüyordum bir deniz yıldızı bu haliyle.Acaba canlı mıydı yoksa yaşamıyor muydu artık?Emin olamasam da aldım elime onu cebimdeki kağıt mendille tutarak.Dokundum,hareket etmiyordu.
Düşünceli ve durgun halimden çıkarmıştı beni bu güzellik.Onunla devam ettim kıyıdaki yürüyüşüme.Denize girdiğimiz yere  geldiğimde yakınımda gördüğüm boş bir su şişesini aldım.Amacım şişeyi deniz suyu ile doldurup evde yıldızımın canlı olup olmadığını kontrol etmekti.Şişeyi doldurmadan evvel onu kıyıya vuran dalgalarla temas ettirmek istedim bir an ve suya tutar tutmaz yıldızım elimden kurtulurcasına, dalgalarla beraber denize karıştı,kayboldu gözden.
İlk hissettiğim hüzündü,onu yitirmek üzmüştü beni.Ama sonra durup düşündüm ki, o zaten denize aitti ve tekrar evine dönmüştü.Canlı ya da değil, ne fark ederdi...

my story-volume1

80 ihtilalinden önce babamın " Memlekete gidelim,başımıza bir şey gelecekse orda gelsin."demesiyle Ankara'dan Balıkesir'e tayin istemesi sonucu Mart 80'de burda dünyaya gözlerimi açmışım. Bu yüzden Ankara'da doğma fırsatını kaçırmışım.
Ailesi tarafından hiç okula gönderilmeyen bir annem ve ilkokulu dışardan bitiren bir babam var.
Hep uysal,sakin,kendi halinde bir çocuk ve öğrenci oldum.
Ailemizde, halamın üniversiteye giden,yaşları benden epey büyük üç kızı vardı.İzmir'de yaşarlardı.Ben küçük bir kızken tatillerde alıp götürürlerdi beni İzmir'e.Orada onlarla geçirdiğim zamanlar sanırım benim için çok değerliydi.Çoğu anımı hatırlıyorum hala.
En büyük ablam Özgül,bir hafta sonu işlerini bitirip Gümüldür'de kiralanan eve gelirken benim için bir mayo getirmişti.Benim için aldığı o mayoyu görünce o kadar heyecanlanmış ve mutlu olmuştum ki! O hafta sonu ablam bana yüzmeyi öğretmişti.Onun sayesinde hala boğulmayacak kadar yüzebiliyorum denizde...